Hollanda Ceza Kanununda “Geç gönderilen ceza dosyası için yaptırımlar varmı?

Hollanda Ceza Kanununda “Geç gönderilen ceza dosyası için yaptırımlar varmı?

Adalet sisteminin aşırı yüklenmesi nedeniyle bir davanın duruşma tarihinin belirlenmesi uzun sürebilir. Şüpheliler bu süre boyunca ‘Demokles’in kılıcı’ gibi üzerlerinde bir tehdit hissederler, Türkiye’de olsun Hollanda’da olsun, fark etmez. İlk mahkemenin verdiği karardan sonra temyiz başvurusunda bulunulursa, dosyanın mahkemeden istinafa gönderilmesi gerekir. Bu işlem de zaman alabilir, bu yüzden belirli bir sürenin olup olmadığı ve bu süreye uyulmaması durumunda ne olacağı sorusu gündeme gelebilir. Kısacası, ceza dosyasının geç gönderilmesi için yaptırımlar varmı?

Ceza davalarında makul süre Hollanda Yargıtayı (Hoge Raad) 2008 yılında, davaların makul bir süre içinde görülmesi gerektiğini açıklığa kavuşturmuştur. Bu, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin madde 6 ve BM Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi madde 14, fıkra 3, alt bent c’den kaynaklanmaktadır (biraz çok hukuki teknik oldu, farkındayım!). Bir sanığın makul olmayan bir şekilde daha uzun süre suçlama tehdidi altında yaşamasının önüne geçilmelidir. Ayrıca mağdurların çıkarları ve zamanın geçmesinin olayların değerlendirilmesi üzerindeki olumsuz etkisi gibi faktörler de ceza davalarının hızlı bir şekilde ele alınmasında rol oynamaktadır.

Hollanda Ceza Hukukunda makul sürenin başlangıcı, devletin kişiye karşı ceza kovuşturmasının başlatılacağına dair makul bir beklenti doğuran bir eylemde bulunduğu andan itibaren başlamaktadır.

Makul süre ve gönderme süresi Hollanda Yargıtayı, bir davanın mahkemede görülme süresinin esasen 2 yıl olduğunu belirlemiştir. Bu süre temyiz için de geçerlidir. Süre, yukarıda belirtilen andan başlar ve dava nihai bir kararla sonuçlandığında sona erer.

Temyizde, ceza dosyası ilk mahkemeden istinafa gönderilmelidir. Bu nedenle dosyanın gönderilmesi için de makul bir gönderme süresi bulunmaktadır. Hollanda Yargıtayına göre bu makul süre 8 aydır.

Ceza dosyasının geç gönderilmesi için yaptırımlar varmı?

Hollanda hukukunu değerlendiren Hollanda Yargıtayı, makul süre ve gönderme süresinin aşılmasına yaptırım uygulanması konusunda katıdır. Makul sürenin ve gönderme süresinin aşılması, ceza kovuşturması ya da haksız kazanç davasında savcılığın kabul edilmemesiyle sonuçlanmaz. Bu durum istisnai durumlar için de geçerlidir. Sürenin aşılması, ceza indirimi (veya haksız kazanç miktarının azaltılması) ile telafi edilir. Yargıtay, önceki içtihatlarından bu konuda geri adım atmıştır.

Gönderme süresinin aşılmasına hukuki sonuçlar bağlanması gerekmez, eğer temyiz davası hızlı bir şekilde ele alınmışsa. Gönderme süresinin aşılması bu şekilde telafi edilir. Ayrıca, hakim tüm çıkarları ve koşulları değerlendirerek, makul sürenin ihlal edildiğini yalnızca tespit etmekle yetinebilir.

Ceza dosyasının geç gönderilmesi için yaptırımlar: ceza indirimi Yargıtay, 2000 tarihli bir kararında gönderme süresinin aşılması durumunda ceza indirimi için rehberlik etmiştir:

  • Küçük bir aşımda (4 ay veya daha az) hapis cezası %5 oranında azaltılır;
  • Önemli bir aşımda (4 ile 8 ay arası) hapis cezası %8 oranında azaltılır;
  • Ciddi bir aşımda (8 ile 12 ay arası) hapis cezası %10 oranında azaltılır;
  • Gönderme süresinin 12 aydan fazla aşıldığı nadir durumlarda, hakim duruma göre hareket eder;
  • Para cezası veya haksız kazancın geri alınması emredildiğinde, cezanın azaltılması genellikle %10’dur – aşımın boyutuna bakılmaksızın.

Örneğin, Lahey İstinaf Mahkemesi’nde dosyanın gönderme süresi 8 ayı aşmış ve makul süre 2 yılı aşmıştır. Bu durum mahkemenin ceza indirimi uygulamasına yol açmıştır.

Eğer telafi ceza indirimi ise, beraat eden sanıklar için ne yapılabilir? Bir davanın ele alınmasının uzun sürmesi durumunda sanıklar için çözüm ceza indirimi olabilir. Mahkeme dosyasının istinafa gönderilme süresi aşılmış olsa bile, çözüm ceza indirimidir. Ancak beraat eden sanıklar için ceza indirimi bir çözüm olamaz. Bu durumda nasıl bir telafi sağlanabilir?

Mahkeme beraat eden bir sanık için ceza indirimi uygulayamazsa, bu, sanıkların uzun süre belirsizlik içinde yaşaması nedeniyle adaletsiz bir durum yaratabilir.

mr. E. Kaya