Boşanma davası ve mal paylaşımı, Türkiye – Hollanda farkı

Boşanma davası ve mal paylaşımı, Türkiye – Hollanda farkı

kemal-04

Boşanma davası ve mal paylaşımı, Türkiye – Hollanda farkı

Türk Medeni Kanunu’nun 01.01.2002’de yürürlüğe girmesi sonucu Türk Medeni Hukuku’nda birtakım değişikliklere yol açmıştır. Bu değişikliklerden bir tanesi eşler arasındaki yasal mal rejimi değişikliğidir.

Eşler, malrejimi sözleşmesi ile istedikleri herhangi bir rejimi aralarında kabul edebilirler, mal rejimi sözleşmesi noterde onaylama veya düzenleme şeklinde yapılır. Eşler arasında herhangi bir mal rejimi sözleşmesinin bulunmaması durumunda kabul edilecek mal rejimi, edinilmiş mallara katılma rejimi olacaktır. Buna göre, eşler boşandıklarında ya da mal rejimi başka bir sebeple (örneğin eşlerden birinin ölümü gibi bir sebeple) sona erdiğinde, eşlerin evlilik birliği kurulduktan sonra ve 01.01.2002 tarihinden sonra bir tarih olması durumunda edindikleri mallar, yarı yarıya eşler arasında paylaştırılacaktır.

Hangi mal için hangi mal rejiminin uygulanacağı belirlenirken, malın edinildiği tarihi gözönünde bulundurmak gerekir. Örneğin: eşler 1993 yılında evlenmiş olsunlar ve eşlerden biri 1995 yılında bir ev, 1999 yılında bir araba ve son olarak 2003 yılında bir arsa almış olsun. Bu eşlerin 2015’te boşanmaları sonucu mal rejimi sona erecek ve 1995 yılında alınan ev ile 1999 yılında alınan araba mülkiyeti başta edinen eşte kalacakken, 2003’te edinilen arsanın yarısı diğer eşe geçecektir.

Kişilerin edinilmiş malları tasfiyede yarı yarıya paylaştırılırken, kişisel mallarda paylaşma olmayacaktır, yani herkes kişisel malının sahibi olmaya devam edecektir. Türk Medeni Kanunu’nun 2. bendine göre, bir eşin sonradan miras yoluyla elde ettiği malvarlığı değerleri kişisel mallardır. Buna göre, Hollanda Hukuku’nun tersine Türk Hukuku’nda bir eşe sonradan miras yoluyla intikal eden malvarlığı değerleri o bireyin kişisel malı sayılır ve mal rejimi sona erip tasfiye sürecine geçildiğinde miras yoluyla intikal eden malvarlığı değerlerinin yarı yarıya paylaştırılması gibi bir durum söz konusu olmaz. Örneğin; 2006 yılında evlenen eşlerden birine babasından bir ev ve bankada 50.000 TL para kalmış ve eşler de 2008 yılında boşanmışlar diyelim. Bu durumda, diğer eşin ev ve 50.000 TL para üzerinde herhangi bir hakkı olmayacaktır. Bununla birlikte. Türk Medeni Kanunu’nun 219. maddesinin 4. bendi gereği kişisel malların gelirleri edinilmiş mal sayılmıştır ve bu gelirlerin mal rejimi sona erip tasfiye sürecine geçildiğinde eşler arasında yarı yarıya paylaştırılması gerekmektedir. Yani, miras kalan ev kiraya verilmişse boşanmaya kadar bu evden gelen kira gelirleri ve 50.000 TL’nin boşanmaya kadar işlemiş faizi eşler arasında 1/2 oranında paylaştırılacaktır; ancak yukarıda da belirtildiği üzere evin kendisi ve 50.000 TL hala tamamen mirascı eşte kalacaktır.