HOLLANDA, Limburg Mahkemesinin Hollanda İş Kanunu/Hukuku çerçevesinde verdiği bir karar

HOLLANDA, Limburg Mahkemesinin Hollanda İş Kanunu/Hukuku çerçevesinde verdiği bir karar

HOLLANDA, Limburg Mahkemesinin Hollanda İş Kanunu/Hukuku çerçevesinde verdiği bir kararı değerlendireceğim. En altta kendi görüşümü okuyabilirsiniz.

Öncelikle şunu belirtmekte yarar görüyorum: henüz Türk hukuku terminolojisini yeterli sahip olmadığımdan dolayı, kesin bazı terminoloji hataları göreceksinizdir, yorumlarınızda bunu belirtirseniz sevinirim.

Dava konusu

İşçi’nin sosyal medyadaki (Facebook) mesajları ve paylaşımları işveren tarafınca ayrımcılık olarak görüldü. İşveren, buna dayanarak iş sözleşmesinin fesh edilmesi / sonlandırılması için Mahkemeye başvuru yapmıştır.

Mahkeme Facebook’ta yapılan paylaşımların (Müslümanlara karşı ayrımcılık) iş sözleşmesinin acil sonlandırılması (hemen işten çıkartılması) için geçerli sebep olarak kabul etmemiştir. Ancak Mahkeme yapılan paylaşımların iş koşullarına aykırı olarak nitelendirmiş ve iş sözleşmesini bu sebepten dolayı fesh etmiştir / sonlandırmıştır.

Gerekçelerinde mahkeme, işverenin işçisine (psikolojik) tedavi görmesi için yardım etme teklifinde bulunduğunu, fakat işçinin bunu kabul etmediğini tespit etmiştir. Dava konusu 1 sene öncesi yaşanan bir olaydan dolayı işveren işçiyi resmi olarak yazılı uyarmış ve iş esnasında iletişim şeklini düzeltmesi yönünde uyarmasına rağmen işçi bu uyarıyı ciddiye almamıştır. Mahkeme işçinin Facebook’ta yapmış olduğu paylaşımlardan dolayı iş arkadaşları ve işverenin müşterileri tarafından fikrinin (ırkçı fikir) ortaya çıktığı, işçinin işverenin tedavi görme teklifini reddetmesini gözönünde bulundurarak, taraflar arasında oluşmuş olan iş ortamanın değiştiğini kararlaştırmıştır.

Mahkeme kararı

Mahkeme böyle bir durumda işverenin sözkonusu işçiyi çalıştırma zorunda olmadığı kanaatine varmış ve iş sözleşmesinin feshine karar vermiştir.

Özet görüş

İşçi sosyal medya aracılığıyla ırkçı söylemlerde bulunuyor ve işveren anında çıkışını veriyor (immediate termination) ve işçi soluğu mahkemede alıyor. Kararı değerlendirdiğimizde, şöyle bir sonuca varıyorum: mahkeme anında verilmiş olan çıkışı onaylamıyor, ama başka bir değerlendirmeyle ve başka hukuki çıkış sebebiyle işçinin işine son veriyor. Çok büyük ihtimalle, mahkeme bu değerlendirmeyi yaparken, temyiz mahkemesinin verebileceği kararı gözönünde bulunduruyordur ve daha pragmatik bir şekilde, ‘anında çıkış’ değil, fesh yolunu seçiyor (ne şiş yansın ne kebab). Eğer mahkeme ‘anında çıkışı’ kabul etmiş olsaydı, temyiz mahkemesinde daha çok prensip konuları ele alınacaktı (özel hayat, fikir özgürlüğü konuları vs) ve böyle zekice/ustaca bir hukuk yorumuyla bunun önüne geçti.

Son bir dipnot: mahkeme ‘fesh yolunu’ seçerek, işçinin İşsizlik Fonundan ödeme alma yolunu açmış bulunuyor ve bunu böyle yapmasının nedeni ise, temyiz başvurusunu önlemek içindir. Hollanda Sosyal Güvenlik Kanunu gereği, ‘’anında çıkış’’ mahkeme tarafınca kabul edilmiş olsaydı, işçi İşsizlik ödeneği alamayacaktı.

Av. E. Köse